8 Temmuz 2011 Cuma

liste

aynı kitabı birkaç defa okuyabilirsin, aynı şarkıyı yüzlerce defa dinleyebilirsin, çok beğendiğin bi fotoğrafı büyükçe bastırıp, çerçeveletip duvara asarsın; bir süre sonra gözün alışsa da bir gün bir bakarsın ki o fotoğrafta bambaşka şeyler de varmış, bambaşka şeyler görür hissedersin. kitaplar ve şarkılar için de geçerli bunlar, hatta filmler için de. zaman geçtikçe tekrar tekrar tadına varılan, tekrardan yaratılan figürleri, olayları, kurguları, hayatları seçiverirsin. rakı şişesinde bir gün uskumru iken bir gün kefal bir gün hamsi olabilirsin. hatta bir gün şişeyle birlikte dev bir balığın içinde de kalabilirsin. bu kendini tekrar edişin içinde yenilenirken peki yenilerin, farklıların bitmek tükenmek bilmeyen okyanusu ne olacak? Alıp, bulup, yürütüp okuyayım dediğim listesi uzayıp giden belki de binlerce maddeyi bulmuş listem ve hatta daha adını bile bilmediğim ama mutlaka okumam gereken kitaplar ne olacak? İsmini ve ezgisini henüz duyduğum adını bile bilemediğim fakat çok beğendiğim bir şarkıyı daha yeni dinlemiş olduğum için nasıl da üzülüyorum bazen, çok beğendiğim bir kitabın senelerdin onlarca kez basıldığını öğrendiğimde nasıl da hayıflanıyorum. bir yandan eskileri tekrar düşünüp, yorumlayıp, tozunu almak, cilalamak, bir yandan da hem yenileri takip edip hem de gözden kaçanları bulup çıkarmak. Duvara yeni bir fotoğraf asıp, daha önce asılı olanlarla bağlantılarını gece ve gündüz önünden geçerken kurmaya çalışmak. biriyle tanıştığım anda yahu sen yıllardır nerelerdeydin, otur da bi çay içelim ehbap diye kolundan çekiştirmek. bıktırmak, bıkmak, tüm bunlar nereye sığar bilememek. Daha öncekilerden farklı bir hazla ve lezzetle kocaman bir bardak su daha içmek. eh malum yaz ayındayız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder